28-YALNIZ VE MUTSUZLARIMIZ
Yakın zamanda Avrupa'da ''Yalnızlık Bakanlığı''nın kurulduğunu duyduğumda ilkin çok şaşırmıştım.Fakat biraz durup düşündüğümde aslında bizim toplumun genelinin de yalnızlık içinde olduğunu farkettim ve bu durumdan derin bir elem duydum.
Geleneksel yapımızdan vazgeçip modern hayatı tercih ettiğimizde geniş aileden çekirdek aileye geçmiş olduk.Bununla da yetinmeyip küçük problemlerde çözüm yolu aramaktansa bir çok kişi boşanma yolunu tercih etti.Böylece toplumumuzda büyük bir yalnız ve mutsuz gurup oluştu.Bireysel yaşamayı arzulama , alabildiğine özgür olma ve hiçkimseye katlanamama tutkumuz yüzünden böyle gidersek sonumuz Avrupa ülkeleri gibi olacak ne yazık ki...Yalnız yaşayanlar,yalnız ölenler,öldükten bilmem kaç zaman sonra duyulan koku yüzünden öldüğü anlaşılanlar...
Geleneksel yapımızdan vazgeçip modern hayatı tercih ettiğimizde geniş aileden çekirdek aileye geçmiş olduk.Bununla da yetinmeyip küçük problemlerde çözüm yolu aramaktansa bir çok kişi boşanma yolunu tercih etti.Böylece toplumumuzda büyük bir yalnız ve mutsuz gurup oluştu.Bireysel yaşamayı arzulama , alabildiğine özgür olma ve hiçkimseye katlanamama tutkumuz yüzünden böyle gidersek sonumuz Avrupa ülkeleri gibi olacak ne yazık ki...Yalnız yaşayanlar,yalnız ölenler,öldükten bilmem kaç zaman sonra duyulan koku yüzünden öldüğü anlaşılanlar...
Taa en başından olaya bakacak olursak ;evlenen gençlere -tabii maddi durumları iyiyse- ayrı ev kurulur (bence genelde kayınvalide geline,gelin de kayınvalideye tahammül etmemeye niyetlendiğinden).Düzen kurulduktan sonra da plan ve programlar genelde çekirdek aileye göre yapılır.Hafta içi anne-baba işe gider,çocuklar okula...
Hafta sonu babalar biraz daha rahattır ama annelerin temizlik ve ütü işi olur.Bu işler bittikten sonra çekirdek aile avm'lere , restourantlara, sinemaya ...vs. gitmeyi tercih eder.Böylece akrabalarla aralarına mesafe girmiş olur.Eee ''Gözden ırak olan gönülden de ırak olur''.Demiş büyüklerimiz.
Uzun süre yanına gidemediğimiz akrabalarımız nice zaman sonra buluştuğumuzda bundan dolayı küçük imalarda bulunacak olsa bu defa da kalbimiz kırılır ve ''havadan nem kapma''ya başlarız.Akraba görüşmelerimiz artık tatsız tuzsuz geçmeye başlar.Genelde sohbetlerden başlar ağrır ve ağızların tadı kaçar.
Bazı eltilerin kıskanç tavırları,bazı kayınvalidelerin küçük bir sözünün gelinleri aylarca küsme moduna sokması( gelin küsmek ve geliş- gidişi kesmek için bahane bekliyordur belki de...),kayınpederin bir davranışının, damadı garip triplere sokması,baba ve amcalar arasındaki adaletsiz miras paylaşımı,halaların kendi çocuklarıyla yeğenlerini kıyas yapması ve bunun da muhatabını incitmesi gibi sebeplerle insanlar yalnızlaşmaya başlamıştır.Yani yakınımız olan bazı akrabalarımızın vicdandan uzak ,adaletsiz tavırları yüzünden ne yazık ki çoğu kişi kabuğuna çekilmiş durumdadır.Çocuk parklarına giderseniz derin acıyı daha somut şekilde görebilirsiniz.Genelde her çocuk bireysel oynar ve bunun sonucunda sıkılıp mutsuz olur.Çocukların yanlarında bulunan yüzleri asık anneler üzüntülü şekilde iç çeker dururlar.Aslında herkes bu yalnızlıktan şikayetçidir ; malum insan sosyal bir varlıktır.
Kendi akrabalarıyla bağları zayıf olanlar ''akrabadan ne hayır gördüm ki elden ne göreceğim.''düşüncesine girince komşuluk ilişkileri de zayıflamaya başlamıştır.
Eğer toplumda güven ve adalet yeniden tesis edilmezse bu gidişle korkarım ki yakın zamanda bizde de ''Yalnızlık Bakanlığı'' kurulacak böylece yalnız yaşayıp yalnız öleceğiz...
SUMEYE BARUT