9 Mart 2021 Salı

38-ANADOLU'DA KADIN OLMAK/ AVRUPA'DA KADIN OLMAK

     Anadolu'da manevi değerlerimize , kadim kültürümüze bağlı olan evlerde kadına verilen değeri bilmeyenimiz yoktur.

    Büyük bir coğrafya olan topraklarımıza ''Anadolu'' denmesi boşuna değildir, ana gibi yar olmaz sözü de...Ana asıldır,toplumun özüdür,çocuğun ilk öğretmenidir,atadır. ''Eli öpülesi kadın''dır.

    Anaya karşı gelinmez. Bilinir ki ona ''öf''bile demek ayıptır,günahtır.Onun sözü evde kanun gibidir.Annenin, babanın sözünden çıkılmaz. Kadının bedeni değil şahsiyeti önemsenir yurdumuzda.O cinsel bir meta' değildir. Kutsaldır, namustur.Onun içindir ki şair: ''Dünyalara değişmem saçının telini,tek tek telini.'' demiştir. Cennet onun ayakları altına serilmiştir.

    Anadolu kadınının eli toprağa değer  bereket olur, kanaviçeye değer desen desen çiçek olur, çocuklarına değer 'Fatih''olur, ''Kanuni ''olur. Halı dokur,ilmek ilmek sevgi olur.''Mihriban''gibi naif bir türkü olur.

   Anadolu'da kadın ''yuvayı yapan dişi kuştur'',evin direği,eşinin ve çocuklarının huzurla sığınabileceği limandır. ''Konuş  ya Aişe,sen konuştukça huzur buluyorum.''Hadis-i şerifini kendisine düstur olarak almıştır, evinde çiçekli bir bahçe atmosferi oluşturur. Dışarıdaki yorgunluklardan bunalan ev halkı, hanelerine geldiklerinde evin kadının gölgesinde huzur bulur.

    Bir de batılı kadınlara bakalım:1800'lü yıllara kadar Avrupa'nın göbeği olan İngiltere'de eşlerinden sıkılan kocalar onları köle pazarlarında satıyorlardı.Hem de bileklerine zincirler takıp sürükleyerek...  Gene Avrupa'da fabrikalarda ucuz işgücü olarak emeği sömürülüp bedenleri sarhoş sofralarında meze olarak kullandı.

    Kimi patronlar, ürettikleri malın satışını arttırmak için kadınların bedenini teşhir ederek böylece para kazanmaya çalıştılar. Bu hal günümüzde de ne yazık ki hala devam ediyor.

   Kendisi yedikçe semiren, göbek bağlayan  ama karısını fit görmek isteyen,formunu korumazsa başka kadınlara gideceğinin sinyallerini eşlerine veren kimi vicdansız erkekler eşlerinin salatayla karın doyurmasını acımadan seyre geçmişlerdi. Bazı kadınlar bu psikolojik baskı sebebiyle vücut yağlarını aldırmaya çalıştı,kimilerinin de böylece sağlığı bozuldu (burada şu açıklamayı yapmalıyım :Spor yapmak,diyet yapmak ve bakımlı olmak kötü birşey değil ,aksine bunlar gereklidir. Bu durumları kadına sopa olarak kullanan bazı erkeklerin bu tutumunu eleştirmeye çalıştım .)

     Terk edilme korkusu yaşayan kimi kadınlar burunları,elmacık kemikleri ve bilcümle azaları için estetik ameliyatları olmaya koştular (tüm estetik olanlar böyledir demiyorum elbette ki).

    Avrupa'daki kimi kadınlar ipin ucunu iyice kaçırdılar. Erkek hegemonyasını kırmak için güçlerini aşan zor ve kaba işleri naif bedenleriyle yüklenmeye başladılar.

    Çok çalıştırılıp az ücret ödenen  kadınların paralarına da küresel sermaye baronları çoktan göz dikmişti.Moda adı altında, bazı kadınların elinde avucunda  ne varsa bunlar tarafından sömürüldü.

    Bunca ezilmişlik kadını iyice bunalttı.Ne yazık ki artık Avrupalı kadın ne evinde ne de dışarıda mutlu değildi.

    Gelelim sadede: Asıl özenilmesi gereken ,değerlerimize uzak olan Batı Kültürü  ve Avrupalı kadın değil Anadolu'nun  bağrından çıkan mübarek kadındır. Bu mübarek annelerimizin  ellerinden hürmetle öperim. Allah onların şefaatinden bizleri mahrum eylemesin.   

                             Sumeye BARUT 

    

    

39-ARAMIZDAKİ SEVGİ PITIRCIKLARI

   İnsani ilişkilerin nasıl olması gerektiği herkesin malumudur.Bunu tekrar tekrar söylemeye gerek var mı bilemiyorum gene de söylemiş olayı...