11 Eylül 2019 Çarşamba

1-DÜĞÜN KONVOYU GÜRÜLTÜSÜ


(TOPLUMSAL PÜRÜZLERİMİZ)


   Bir anne omuzlarına çöken günün tüm yorgunluğuyla ayağında bebeğini sallayarak uyutmaya çalışıyor.Tv’de sevdiği programı -bebeğinin düzenli yaşamı için- feragat ederek kapatmış,evdekileri bir süreliğine kısık sesle konuşmaları için uyarmış,bebeği beşikte bir süre sallamış fakat bebek annesinin kokusunu hissetmek için avaz avaz ağlayınca çaresizce bebeğini kucağına alarak ayağında yarım saat boyunca sallamış.Nihayet bebek uykuya dalmış fakat o da ne! Çok sayıda araçtan oluşan bir düğün konvoyu hunharca kornaya basarak geçmez mi…Varın annenin düştüğü durumu siz hesabedin…
   Yapmayalım arkadaşlar lütfen.Sevincimizi göstermek istiyorsak düğün yaptığımız mekanda bunu pekala yapabiliriz.Yapıyoruz da …Ama lütfen caddelerde trafiği aksatmak ve gürültü kirliliğine sebep olmak gibi tavır ve davranışlara mahal vermeyelim.Gece vardiyasında enerjisinin son damlasına kadar çalışıp yorulmuş, gündüz uyumak zorunda kalmış olan emekçiyi de düşünelim, gürültüden korkan bebeği de ,hasta yatağında olanı da,kafası eskisi kadar gürültüyü kaldıramayan yaşlıyı da…           N’olur birbirimizin haklarına saygı duyalım.Unutmayalım ki bizim özgürlüğümüz başkalarının özgürlüğünün başladığı yere kadardır.

Sumeye BARUT

2 yorum:

  1. gerçekten türk milleti rahatına ve zevklerine düşkün bir millet sadece dünya ona dönüyormuş gibi davranmasını çok seviyoruz kötü bir durum adettendir tabiki ama bu insanları rahatsızlık durumuna kadar sürükleyen bir durumda empati kurulmalı ve hakka girilmemeli veya tek tek düğün için musade alınmalı düğün salonları gibi özel alanlarda yapılması daha mutis bir durum

    YanıtlaSil
  2. sevincimizi paylaşıp duyuralım derken, kimisine acı veriyoruz sanırım. Allah kul hakkına girmekten korusun bizleri.

    YanıtlaSil

39-ARAMIZDAKİ SEVGİ PITIRCIKLARI

   İnsani ilişkilerin nasıl olması gerektiği herkesin malumudur.Bunu tekrar tekrar söylemeye gerek var mı bilemiyorum gene de söylemiş olayı...