12 Ekim 2019 Cumartesi

 


14-DEDESİNİN AYAĞININ KIRILDIĞI YERDE KENDİ AYAĞINI KIRMAK İSTEYENLER
    Kainatta , dini literatürde sünnetullah dediğimiz, birçok bilimsel kanun mevcuttur. Fizik kanunları, kimya kanunları, biyoloji kanunları, sosyoloji kanunları, coğrafya kanunları ... gibi.
    Mucize durumları hariç, kainatta aynı sebepler hep aynı sonuçları doğurur. Örneğin; bir coğrafya kanunu olarak atmosferdeki su buharının yoğunlaşmasıyla yağmur oluşur. Bir sosyolojik kanun olarak savaşlardan sonra kıtlık ve göç olur. Fizik kanunu olarak da suyun kaldırma kuvvetinden dolayı koca gemiler su üstünde durur...vb.
    Bu girizgahtan sonra asıl anlatmak istediğim kısma geleyim : Büyüklerimizin nesilden nesile aktardıkları tecrübelere... Eğer dedemiz evvelde kaygan bir yolda yürümüş ve düşüp bacağını kırmışsa bizler o kaygan yoldan geçerken dikkatli olmalıyız.Çünkü heran  bizim de kayıp düşme riskimiz vardır.
    Dedemiz bize tecrübesini aktarıp bizi uyarırsa ona karşı gelmek yerine onun dediğine kulak vermeliyiz.
    Peki acaba yeni neslin kaçı  büyüklerinin tecrübelerine önem veriyor?
    Kendi aklını herşeyin üstünde gören, herhangi bir değer tanımayan , büyüklerinin nasihat ve tecrübelerine kulaklarını tıkayan, yaşlılara ''eski kafalı'', ''yobaz'' etiketi takan gençlerin sayısı ne yazık ki az değil.
    Oysaki büyüklerimizin tecrübelerinden kendimize ders çıkartmamız gerekmez mi? Eğer ki ders almıyorsak unutmayalım ki ''tarih tekerrürden ibarettir''.
    Büyüklerimizin öğütlerinin bize yol haritası olması temennisiyle ...

                                                                              
                                                                                                       SUMEYE BARUT

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

39-ARAMIZDAKİ SEVGİ PITIRCIKLARI

   İnsani ilişkilerin nasıl olması gerektiği herkesin malumudur.Bunu tekrar tekrar söylemeye gerek var mı bilemiyorum gene de söylemiş olayı...