27 Eylül 2019 Cuma



     Tasavvuf bildiğiniz üzere nefs ve ahlak terbiyesidir.Bir mürşit tarafından İslam dininin ahlak eğitimi ve nefs terbiyesiyle ilgili öğretileri , müritlere örnek olunarak ve telkin edilerek öğretilir. Böylece "ham" olan bireylerin olgunlaşması, kemâle ermesi sağlanır.

      Ahlaki olgunluğa erişmesi için mürşit , müridine neler telkin eder derseniz öncelikle tevbe, ihlas, ibadet, zühd, sabır, şükür, rıza, kanaat, huşu ve hudu üzerine olma,az konuşma-az gülme ...gibi hasletleri öğretir.

    Peki toplumumuzda bu hasletleri özümsemeye çalıştığımızda başımıza neler gelebilir?Bunu biraz irdeleyecek olursak:

    Diyelim ki -gecinden olsun-bir yakınınız vefat etti .Siz de ölüm karşısında sabretmeye çalışıyorsunuz;hemen dedikodu kazanları kaynar ve sizin bu ölüme pek de üzülmediğiniz ,belki de sevindiğiniz anlamını çıkaranlar olabilir.Sonra da sevinciniz(!) 'in sebebi üzerine uzunca muhabbetler dönebilir.

   Eğer çocuğunuza"Evladım konuşurken sesini alçalt ;muhakkak ki seslerin en çirkini eşeğin anırtısıdır".Ayetini öğretecekseniz ve onun hüdû ve hüşû üzerine yetişmesini istiyorsanız ,bütün gün ayete muhalif hayat tarzı süren insanlar arasında kaldığında evladınızın akşam eve  nasıl bir psikolojiyle dönebileceğini düşünün; haklarının çoğunun gaspedilmesi de olası.Çünkü kalabalıklarca o, " içine kapanık, asosyal, utangaç biri" olarak yaftalanacak; kafasına vurulup ağzından lokması alınmaya çalışılacaktır maalesef.

   İçinden sessizce Mevlayı zikretmeye çalıştığınızda kaç kişi sizin sessiz ortamınızı bozmamak adına ,saygı göstererek, yüksek perdeden konuşmamak için kendini frenleyebilecektir?

   Dürüst davranmaya çalışarak "Hak"kı haykırdığınızda kaç kişide gerçeklerle yüzleşme  cesareti olacaktır acaba?

   Peki ya zühd yaşamı tercih ettiğinizde ?...En zoru bu olsa gerek...Markalı kıyafet giyip markayı göstere göstere yürümüyorsanız,evinizde pedeleriniz demodeyse,yeni çıkan modelin falan markalı -fahiş fiatlı koltuklarından henüz almadıysanız insan yerine konulmamanızın ihtimali yüksek maalesef.

Bu gibi nedenlerle ,ülkemizde tasavvuf erbaplarının strese bağlı hastalığa yakalanma oranı bayağı yüksek galiba,yanılıyor muyum?

                                                                                                            SUMEYE BARUT







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

39-ARAMIZDAKİ SEVGİ PITIRCIKLARI

   İnsani ilişkilerin nasıl olması gerektiği herkesin malumudur.Bunu tekrar tekrar söylemeye gerek var mı bilemiyorum gene de söylemiş olayı...